Gülen cemaatinin son 1.5 senede literatüre soktuğu, diğer tüm muhaliflerin diline pelesenk olmuş ''yargılanacaksınız'' lafı; Batı medyasının ''Kürt obama' diye göklere çıkardığı Demirtaş'ın da fazla ilgisini çekmiş. Demirtaş'ın bu sözleri daha önce Erdoğan'a oy verip bu seçimde barajı geçmesi için Hdpye oy verenleri şaşırtmış mıdır? Muhtemelen hayır. Çünkü Hdp, batı ve merkez medyası işbirliği ile yaklaşık 1 senedir öyle bir algı yarattı ki Kürtlerin yıllardır süregelen ıztırabının sorumlusu Erdoğan oldu. Öyle ki daha 2 ay önce Diyarbakır'a gittiğimde şehirdeki Kürtlerin birçoğu Erdoğan'ın adını Kerdoğana çıkarmışlardı. Hayatta herkes hak ettiği muameleyi görmüyor tabi.. Yine de Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesi için risk alan, mücadele veren bir adamı; Kürtlerin oyuyla barajı geçen Demirtaş'ın yargılayacağız demesi kaderin cilvesi olsa gerek.
Selahaddin Demirtaş'ın açıklamasından sonra sosyal medyanın devrim tutkunu gençlerinde ayrı bir heyecan ayrı bir aşk belirdi. Seçim sonuçlarına umarsızca sevinen bu insanlar çılgınca tweetler atıp #yargılanacaksınız hashtagleri kasmaya başladı. Kendilerine sevgi böceği, çiçek çelik çocuklar diyen bu kitlenin tweetlerinde anlaşılamaz ve tarafsız gözle tweetleri okuyacak birini anında irrite edecek bir nefret tavrı vardı. Bu nefret kampanyasına modası geçmiş aydın takımından, Taksim'in müdavimi sosyalist sanatçı tayfasına kadar herkes katılmıştı. Yıllardır ''Öcalan'ı neden asmıyorsunuz'' diye yaygara koparanlar, seçimde kazandığı başarı sonrası ilk iş ''Öcalan'a teşekkürler'' diyen Demirtaş'ın gazlamasıyla Erdoğan'ı yargılamaktan hatta daha ileri gidip asmaktan bahsediyordu.
Seçimlerin gazıyla birlikte hızını alamayıp nirvanaya yükselen bu arkadaşlar Demirtaş'ın heyecanına kapılıyor olabilir. Hatta birçoğu bu heyecanla Ak Parti'nin %41'le iktidar olamayışını Erdoğan'ın devrilmesi olarak yorumlayıp, hayalini kurdukları üç benzemezler koalisyonunun hükümet kurabilmek için yetki isteyeceği cumhurbaşkanının Erdoğan olduğunu dahi unutmuş olabilir. Öyleyse bir şeyleri bizim hatırlatmamız gerekiyor.
Öncelikle herkes haddini, hududunu, ne yapıp ne yapamayacağını bilecek. %13 alıp çılgınlar gibi sevinen adamın sözüyle; 10 ay önce %52'yle ilk turda cumhurbaşkanı seçilen, 12 senedir girdiği her seçimi açık ara farkla kazanmış adamı yargılamayı bırak, tırnağını bile kesemezsin. Hele ki kazandığını sanıp sevindiğin seçimlerde bu adamın kurucu genel başkanı olduğu parti en yakın rakibine 17 puan fark atıp yine birinci olmuşsa.
Umudunu; birbirinden tamamen farklı olan ve seçmen kitlesini birbirlerinden nefret ederek konsolide eden üç partinin uyum içinde koalisyon kurup, cumhurbaşkanını yargılayabilecek çapa gelmesine bağlamak 5 yaşındaki bir çocuğun hayal gücüyle yarışacak düzeyde.. Gerçekten bunun olabileceğine inanıp yeryüzünden on bin fit yükseklikte uçan arkadaşlar yakın zamanda yere çok fena çakılacak.
İçten içe devrim mahkemeleriyle yanıp tutuşan cemaat savcısı bozmalarına fırsat vermeyin. Bunların infazını yine millet sandıkta verecek.